Sarah Morton(Charlotte Rampling) İngiltere'nin ünlü polisiye yazarlarından biri.Yazarın Dorwell serisi fazlasıyla popüler.Bir de bildiğiniz soğuk nevale hatun. Bir gün yayıncısı John Bosload(Charles Dance) ile görüşmeye gidiyor ve artık tüm bu cinayet işlerinden sıkıldığını söylüyor anlayacağınız yazarımız yazar tıkanması yaşıyor. Yayıncısının önerisi "Başka şeylere el at,hatta Fransa'da bir yazlık evim var git oraya hava değişikliği iyi gelir,kafanı dağıt gel" oluyor.
Sarah topluyor eşyalarını ve soluğu Fransa'da alıyor.
Bu güzeller güzeli şehirde,huzur veren yazlık evde trende aklına gelen bir fikri yazıya dökmesi hiçte zor olmuyor.
Adeta soluk almadan yazmaya başlayan Sarah'da yazarlık tıkanması falan kalmıyor.
Ta ki John'un kızı Julie(Ludivine Sagnier) yazlık eve sürpriz bir ziyaret yapana kadar.
Julie eve gelip uzun süreli kalacağının sinyallerini verince,yazmak için yalnızlığa ihtiyacı olan Sarah köpürme aşamasına geliyor.
Ayrıca disiplinli,düzenli,insanlarla ilişkisinde mesafeli olan Sarah karşısında dağınık,kirli,nerede akşam orada sabah kafasında,eve kimleri getirdiği belli olmayan Julie...
Sarah ve Julie'in bu farklılıkları küçük küçük tartışmalarla kendini belli edecek zamanla işler iyice karışacak ve biz de kendimizi bir anda gelişen olaylar karşısında bulacağız.
Gelelim yorumuma belki bunu 10. yazışım ama bu film sırf sonu ile şaşırtan filmler listelerinde gözüme çarptığı için izlediğim filmlerden biri.
Genelde bu listelerden bir film izlediğimde gerçekten bayılırım,kurgusuna,oyuncusuna,sürprizine laf söyletmem ama bu film o kulvardan değildi. Tamam filmdeki son şaşırtıcı olabilirdi ama abartılı bir şey yoktu.Nasıl desem şu sonu sürprizli olan bazı filmlerle aşık atamaz. Çok acımasız olduğumun farkındayım ama acayip beklentiliydim filmi izlerken sonrasında anlayacağınız üzere ciddi hayal kırıklığı yaşadım belki de bu yüzden bu kadar acımasızım. Yok muydu filmin iyi tarafı vardı,Charlotte Rampling'in oyunculuğu dört dörtlüktü,(Eklemezsem olmaz kadının yaşadığı yazarlık hayatı tası tarağı topla gel yazar ol mesajı veriyordu) Ludivine Sagnier'de aynı şekilde başarılıydı. Ortalama bir hevesle izleseydim kurgusuna güzel derdim,manzarasına ise şahane...Ayrıca yönetmenin filme erotik bir hava katmak için yaptığı çekimleri illa gözümüze sokması da rahatsızlık vericiydi. Kurgu gereği diyenler var ama bana biraz yersiz geldi.
IMDb tarafından 6.8 puan film benden ancak 6 alırdı.
Gelelim film hakkında spoiler içeren yorumuma,filmin sonunu yazıyorum izleyecek olanlar okumasın...
Şimdi filmin sonu için şöyle bir şey düşünmüştüm Julie sırf intikam için cinayeti kadının üstüne yıkmayı başaracak.Evet biliyorum içim bayağı fesat ama filmin sonlarında bunun için bir zemin oluşturulmuştu.
Ama filmin sonu çıka çıka çıktı ki Sarah her şeyi hayallemiş hatta okuduğum bir yorumda Sarah'ın Fransa'ya dahi gitmediği savunuluyor. Evet itiraf edeyim filmin sürprizli sonuna duyacağım bir gram saygıyı da bu düşünce sayesinde elde ettim. Her şeyi Sarah'ın kurgusuna bağlamak X dizisinin sonunu rüyaya Y filminin sonunu hayale bağlamak,işte bu fikirler 10 filmin birinde asil dururken diğerlerinde kolaya kaçmak gibi görünür. Bana kalırsa bu filmde asil durmuyordu.
Neyse beni fazlaca hayal kırıklığına uğratan filmin fazlaca uzattığım yorumu sonlandırıyorum.
Yorum Gönder