Kitap Künyesi
Adı:Poirot Araştırıyor
Orijinal Adı:Poirot Investigates
Orijinal Adı:Poirot Investigates
Yazarı:Agatha Christie
Çevirmen:Çiğdem Öztekin
Çevirmen:Çiğdem Öztekin
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa:208
Poirot Araştırıyor;Christie'in en sevilen dedektiflerinden biri olan Belçikalı Hercule Poirot'un çözdüğü 11 vakayı konu alan bir öykü kitabı. Bütün hikayeler Poirot'un yakın arkadaşı Arthur Hastings'in ağzından anlatılıyor.Ayrıca bazı öykülerde Christie'in romanlarından tanıdığımız Japp da bize eşlik ediyor.
Öyküler birbirinden bağımsız,Christie her zamanki gibi sürekleyici bir anlatımla kitabı bir solukta okumamızı sağlıyor,ayrıca bazı olaylardaki küçük detaylarla zekasına şapka çıkarttırıyor.
Ama ben bu kitabı alırken öykü kitabını olduğuna dikkat etmediğim için,elime geçince bir hayli hayla kırıklığı yaşadım. Çünkü öyküler ne kadar güzel olursa olsun ben daima öncelikle romanı tercih ediyorum söz konusu Christie olunca. Çünkü öykülerde mecbur bazı ipuçları,karakterler yüzeysel geçiyor ama romanda her şey güzelce detaylandırılıyor kimin katil olduğunu tahmin etmemiz daha da zorlaşıyor o yüzden roman türü tercihim.
Gelelim öyküleri mini özetlemeye genel manada öykülerin düzeyi birbirine yakında bir iki tanesi biraz yavan kaçmıştı,diğerlerine göre aşırı derecede iyi olan da yoktu. Ayrıca hemen hemen her öykü de Poirot'un yaşlanmasının dedektiflik becerisini olumsuz etkilediğini düşünen ama Poirot vakayı çözünce mors olan karakterler vardı ki 11 öyküde bu tekrar edişler olumsuz biçimde göze batıyordu.(Bir de Hastings'in her zaman Poirot tarafından aşağılanışı.)Romanlarda bu duruma rastlanılsa da sadece bir paragraf yer kapladığı için göze batmıyordu ama öykü kitabında her 20 sayfada bir karşımıza çıkması içime daral getirdi.
Sevmediğim bir şeyi de belirttikten sonra geçelim öykülere.
Batı Yıldızı Olayı
Öykü de iki tane muazzam ikiz elmas ve ortada dolaşan bir kehanet söz konusu,iki farklı çiftin sahip oldukları elmas çalınma tehlikesiyle karşı karşıya üstelik olayın arkasında batıl inançta var biraz. Orta karar bir hikayeydi bana göre.
Marsdon Malikanesi'nin Gizemi
Poirot hayat sigortası yapan bir şirket tarafından tutuluyor bu hikayede. Yeni sigorta yaptıran bir adamın intihara benzemeyen ölümünü araştırmaya başlayan Poirot bakalım nasıl bir sonuca ulaşacak? Öykü güzeldi ama en çok hoşuma giden kısım Poirot'un yaptığı soru cevap kısmıydı.
Ucuz Dairenin Gizemi
Etrafındaki eş değer diğer dairelere nazaran oldukça ucuza kiralan bir daire. Konuşmaya kulak misafire olan Hasting ve olayı duyunca işin içinde bir bit yeniği olduğunu anlayan Poirot.
Hikayedeki bir mevzu bana biraz zorlama geldi ama aynı mevzu hikayeye güzel bir ilginçlik katmış.
Av Köşkü'nün Gizemi
Poirot bu vakada her şeyi hasta yatağından yönetiyor. Hasting'i cinayet işlenen köşke yolluyor ve telgrafla kurduğu iletişimle,sorduğu doğru sorularla cinayetin gizemi çözüyor.
Bu hikayede bağlanışı çok sevdim.
Milyon Dolarlık Soygun
Bir gemi yolculuğunda çalına çok değerli tahviller,üstelik gemide çalınır çalınmaz vakit kaybedilmeden satışa sunuluyor. Tahvillerin emanet edildiği gencin nişanlısı olayı çözüp nişanlısını temize çıkarması için Poirot'tan yardım ister.
Mısır Lahtinin Sırrı
Mısır'daki bir kazıda çalışan kişiler teker teker ölmeye başlayınca ortalıkta lanet dedikoduları dolaşmaya başlar.Kazıda ölen bir adamın oğlu kazının başında durmaya gidince annesi Poirot'tan vakayı incelemesi ricasında bulunuyor. Bu vakanın çözümünü,kurgusunu beğendim.
Grand Metrropolitan'daki Soygun
Otele güzel bir haftasonu geçirmek için giden Poirot-Hasting ikilisi bir mücevher hırsızlığıyla karşı karşıya kalır.Poirot otelin planını inceleyip odaları gözlemledikten sonra şıp diye hırsızı bulur. Ben de hikayedeki hırsızlığı çok başarılı bulurum orası ayrı.
Kaçırılan Başbakan
İngiltere'nin başbakanı savaşın ortasında çok önemli bir görüşmenin öncesinde kaçırılınca işin gizemini aydınlatmak Poirot'a kalıyor.
Bay Davenheim'in Ortadan Kaybolması
Hiç iz bırakmadan ortadan kaybolan adam,davayla ilgili konuşmalar,Japp ve Poirot'un (Poirot kılını kıpırdatmadan adamı bulabilecek mi?) iddiaya girmesi ve tabi ki Poirot'un kazanması.
Yalnız bazı insanlar çok zeki dedirten bir öyküydü.
Asıl İtalyan'ın Macerası
Poirot'un bir doktor arkadaşı onu ziyaret geldiğinde doktora bir hastasından kötü bir haber gelir. Doktor ve ikili hemen İtalyan hastayı ziyarete gider ve hastanın öldürüldüğünü görürler ve cinayeti araştırmaya başlarlar. Öykünün en hoş detayı kahveydi bence,zekice.
Kayıp Vasiyetname
Kitaptaki en yavan hikayeydi bana kalırsa. Bir kızımız amcasının bıraktığı vasiyetnamenin aslında kendine yarayacak başka bir vasiyetnamenin varlığına işaret ettiğine inanır ve Poirot'tan bu vasiyetnameyi bulmasını ister.
Poirot Araştırıyor;Christie'in en sevilen dedektiflerinden biri olan Belçikalı Hercule Poirot'un çözdüğü 11 vakayı konu alan bir öykü kitabı. Bütün hikayeler Poirot'un yakın arkadaşı Arthur Hastings'in ağzından anlatılıyor.Ayrıca bazı öykülerde Christie'in romanlarından tanıdığımız Japp da bize eşlik ediyor.
Öyküler birbirinden bağımsız,Christie her zamanki gibi sürekleyici bir anlatımla kitabı bir solukta okumamızı sağlıyor,ayrıca bazı olaylardaki küçük detaylarla zekasına şapka çıkarttırıyor.
Ama ben bu kitabı alırken öykü kitabını olduğuna dikkat etmediğim için,elime geçince bir hayli hayla kırıklığı yaşadım. Çünkü öyküler ne kadar güzel olursa olsun ben daima öncelikle romanı tercih ediyorum söz konusu Christie olunca. Çünkü öykülerde mecbur bazı ipuçları,karakterler yüzeysel geçiyor ama romanda her şey güzelce detaylandırılıyor kimin katil olduğunu tahmin etmemiz daha da zorlaşıyor o yüzden roman türü tercihim.
Gelelim öyküleri mini özetlemeye genel manada öykülerin düzeyi birbirine yakında bir iki tanesi biraz yavan kaçmıştı,diğerlerine göre aşırı derecede iyi olan da yoktu. Ayrıca hemen hemen her öykü de Poirot'un yaşlanmasının dedektiflik becerisini olumsuz etkilediğini düşünen ama Poirot vakayı çözünce mors olan karakterler vardı ki 11 öyküde bu tekrar edişler olumsuz biçimde göze batıyordu.(Bir de Hastings'in her zaman Poirot tarafından aşağılanışı.)Romanlarda bu duruma rastlanılsa da sadece bir paragraf yer kapladığı için göze batmıyordu ama öykü kitabında her 20 sayfada bir karşımıza çıkması içime daral getirdi.
Sevmediğim bir şeyi de belirttikten sonra geçelim öykülere.
Batı Yıldızı Olayı
Öykü de iki tane muazzam ikiz elmas ve ortada dolaşan bir kehanet söz konusu,iki farklı çiftin sahip oldukları elmas çalınma tehlikesiyle karşı karşıya üstelik olayın arkasında batıl inançta var biraz. Orta karar bir hikayeydi bana göre.
Marsdon Malikanesi'nin Gizemi
Poirot hayat sigortası yapan bir şirket tarafından tutuluyor bu hikayede. Yeni sigorta yaptıran bir adamın intihara benzemeyen ölümünü araştırmaya başlayan Poirot bakalım nasıl bir sonuca ulaşacak? Öykü güzeldi ama en çok hoşuma giden kısım Poirot'un yaptığı soru cevap kısmıydı.
Ucuz Dairenin Gizemi
Etrafındaki eş değer diğer dairelere nazaran oldukça ucuza kiralan bir daire. Konuşmaya kulak misafire olan Hasting ve olayı duyunca işin içinde bir bit yeniği olduğunu anlayan Poirot.
Hikayedeki bir mevzu bana biraz zorlama geldi ama aynı mevzu hikayeye güzel bir ilginçlik katmış.
Av Köşkü'nün Gizemi
Poirot bu vakada her şeyi hasta yatağından yönetiyor. Hasting'i cinayet işlenen köşke yolluyor ve telgrafla kurduğu iletişimle,sorduğu doğru sorularla cinayetin gizemi çözüyor.
Bu hikayede bağlanışı çok sevdim.
Milyon Dolarlık Soygun
Bir gemi yolculuğunda çalına çok değerli tahviller,üstelik gemide çalınır çalınmaz vakit kaybedilmeden satışa sunuluyor. Tahvillerin emanet edildiği gencin nişanlısı olayı çözüp nişanlısını temize çıkarması için Poirot'tan yardım ister.
Mısır Lahtinin Sırrı
Mısır'daki bir kazıda çalışan kişiler teker teker ölmeye başlayınca ortalıkta lanet dedikoduları dolaşmaya başlar.Kazıda ölen bir adamın oğlu kazının başında durmaya gidince annesi Poirot'tan vakayı incelemesi ricasında bulunuyor. Bu vakanın çözümünü,kurgusunu beğendim.
Grand Metrropolitan'daki Soygun
Otele güzel bir haftasonu geçirmek için giden Poirot-Hasting ikilisi bir mücevher hırsızlığıyla karşı karşıya kalır.Poirot otelin planını inceleyip odaları gözlemledikten sonra şıp diye hırsızı bulur. Ben de hikayedeki hırsızlığı çok başarılı bulurum orası ayrı.
Kaçırılan Başbakan
İngiltere'nin başbakanı savaşın ortasında çok önemli bir görüşmenin öncesinde kaçırılınca işin gizemini aydınlatmak Poirot'a kalıyor.
Bay Davenheim'in Ortadan Kaybolması
Hiç iz bırakmadan ortadan kaybolan adam,davayla ilgili konuşmalar,Japp ve Poirot'un (Poirot kılını kıpırdatmadan adamı bulabilecek mi?) iddiaya girmesi ve tabi ki Poirot'un kazanması.
Yalnız bazı insanlar çok zeki dedirten bir öyküydü.
Asıl İtalyan'ın Macerası
Poirot'un bir doktor arkadaşı onu ziyaret geldiğinde doktora bir hastasından kötü bir haber gelir. Doktor ve ikili hemen İtalyan hastayı ziyarete gider ve hastanın öldürüldüğünü görürler ve cinayeti araştırmaya başlarlar. Öykünün en hoş detayı kahveydi bence,zekice.
Kayıp Vasiyetname
Kitaptaki en yavan hikayeydi bana kalırsa. Bir kızımız amcasının bıraktığı vasiyetnamenin aslında kendine yarayacak başka bir vasiyetnamenin varlığına işaret ettiğine inanır ve Poirot'tan bu vasiyetnameyi bulmasını ister.
Yorum Gönder