Kitap Künyesi
Adı:Şu Saatte Orada Mıydın?
Yazarı:Bilal Sami Gökdemir
Yayınevi: Kent Kitap
Sayfa:270
5 kişilik bir arkadaş grubu 3 günlük bir tatil için Issie Adası'nın yolunu tutar.
Çok sivri dilli ve polisiye kitap okumaya bayılan Bill Redenblack, Filistinli Amin Hassan,ileride dedektifle sıkı fıkı olacak Edwin Moore,bazen en kolay çözüme kaçan Jack Walker ve ileride dedektife fazlasıyla sert çıkışacak Martin Edward.
5 arkadaş bu sakin adada Samuel Drake ve kızı Nancy'in işlettiği pansiyonda konaklarlar. Bazen aralarına soğukluk girse de son geceye gelirler. Lakin son gün arkadaşları Bill'in cesedi ile karşılaşırlar.
Bunun üzerine Samuel Drake adada konaklayan dedektif Murat Poyraz'ı olaya dahil eder. Gideceği gün feribotu kaçırdığı için bu durumla baş başa kalan Murat çaresiz alır eline defteri delilleri toplamaya başlar.
Bill'in arkadaşlarından başlayarak,adakilerle konuşan Murat vakanın intihar süsü verilmek istenen cinayet olduğunu düşünüyor.Ama katil hakkında en ufak bir fikir düşünemiyor aslında düşünüyor adadaki herkesin katil olma ihtimali olduğunu düşünüyor.
Murat işin içinde çıkamazken olaylar daha da karmaşıklaşıyor,anlayacağınız katil boş durmuyor.
Polisiye kitaplara düşün Bill'in katili adadan biri mi yoksa dört arkadaşından bir mi? Ve katilin sebebi ne?
Son sayfası yırtık bu kitabın esrarını çözebilmek için heyecanla okuyacağınız bir macera...
Gelelim yorumuma Bilal Sami Gökdemir'i facebook çekilişleri ile tanımıştım. O zamanlarda yazarın çekilişi kazanamamıştım hatta bir arkadaşımda yazarı merak etmiş ve kitabı almayı düşünmüştü. Ama o gündür bugündür bir türlü kitabı alamadık ve en sonunda bir çekilişte kazandım.
Kitabı kazanır kazanmaz okuyamasam da genede okuma listemin arasına sıkıştırarak önlere aldım.
Fazla konuştum yoruma geçeyim artık kitap Agatha Christie tarzı yazılmıştı.(Zaten Bill'in okuduğu son kitapta yazarın Elmayı Yılan Isırdı kitabı.) Christe usulu ipuçları verilmiş,karakterler bir kaç cümleyle tanıtılmış ardından hikayeye giriş yapılmış. Kitap fazlasıyla akıcı ben biraz yoğun olduğum için 2-3 günde bitirdim ama sakin gününde olan bir birey bence sabah başlayıp akşama bırakmaz. Dediğim gibi okurken kitabın diline takılan bir engel yok ve fazlaca olan merak duygunuz kitabı hızlıca bitirmenize ön ayak olacak.
Onun dışında kitabın fazlaca hızlı geçtiğini düşündüm bir an ,ama kitabı okuyanlar anlayacak ki kurgu gereği mecbur öyle olacaktı.
Özetle ilk roman olduğu düşünülürse başarılı bir polisiye roman olan hatta Anadolu Edebiyat 2012 Roman Ödülü sahibi bu kitabı tavsiye ederim. Özellikle de yerli Agatha Christie havası solumak isteyenlere birebir.
5 kişilik bir arkadaş grubu 3 günlük bir tatil için Issie Adası'nın yolunu tutar.
Çok sivri dilli ve polisiye kitap okumaya bayılan Bill Redenblack, Filistinli Amin Hassan,ileride dedektifle sıkı fıkı olacak Edwin Moore,bazen en kolay çözüme kaçan Jack Walker ve ileride dedektife fazlasıyla sert çıkışacak Martin Edward.
5 arkadaş bu sakin adada Samuel Drake ve kızı Nancy'in işlettiği pansiyonda konaklarlar. Bazen aralarına soğukluk girse de son geceye gelirler. Lakin son gün arkadaşları Bill'in cesedi ile karşılaşırlar.
Bunun üzerine Samuel Drake adada konaklayan dedektif Murat Poyraz'ı olaya dahil eder. Gideceği gün feribotu kaçırdığı için bu durumla baş başa kalan Murat çaresiz alır eline defteri delilleri toplamaya başlar.
Bill'in arkadaşlarından başlayarak,adakilerle konuşan Murat vakanın intihar süsü verilmek istenen cinayet olduğunu düşünüyor.Ama katil hakkında en ufak bir fikir düşünemiyor aslında düşünüyor adadaki herkesin katil olma ihtimali olduğunu düşünüyor.
Murat işin içinde çıkamazken olaylar daha da karmaşıklaşıyor,anlayacağınız katil boş durmuyor.
Polisiye kitaplara düşün Bill'in katili adadan biri mi yoksa dört arkadaşından bir mi? Ve katilin sebebi ne?
Son sayfası yırtık bu kitabın esrarını çözebilmek için heyecanla okuyacağınız bir macera...
Gelelim yorumuma Bilal Sami Gökdemir'i facebook çekilişleri ile tanımıştım. O zamanlarda yazarın çekilişi kazanamamıştım hatta bir arkadaşımda yazarı merak etmiş ve kitabı almayı düşünmüştü. Ama o gündür bugündür bir türlü kitabı alamadık ve en sonunda bir çekilişte kazandım.
Kitabı kazanır kazanmaz okuyamasam da genede okuma listemin arasına sıkıştırarak önlere aldım.
Fazla konuştum yoruma geçeyim artık kitap Agatha Christie tarzı yazılmıştı.(Zaten Bill'in okuduğu son kitapta yazarın Elmayı Yılan Isırdı kitabı.) Christe usulu ipuçları verilmiş,karakterler bir kaç cümleyle tanıtılmış ardından hikayeye giriş yapılmış. Kitap fazlasıyla akıcı ben biraz yoğun olduğum için 2-3 günde bitirdim ama sakin gününde olan bir birey bence sabah başlayıp akşama bırakmaz. Dediğim gibi okurken kitabın diline takılan bir engel yok ve fazlaca olan merak duygunuz kitabı hızlıca bitirmenize ön ayak olacak.
Onun dışında kitabın fazlaca hızlı geçtiğini düşündüm bir an ,ama kitabı okuyanlar anlayacak ki kurgu gereği mecbur öyle olacaktı.
Özetle ilk roman olduğu düşünülürse başarılı bir polisiye roman olan hatta Anadolu Edebiyat 2012 Roman Ödülü sahibi bu kitabı tavsiye ederim. Özellikle de yerli Agatha Christie havası solumak isteyenlere birebir.
Yorum Gönder