Kitap Künyesi
Adı:Darwinya
Orijinal Adı:Darwinia
Yazarı:Robert Charles Wilson
Çevirmen:Sönmez Güven
Yayınevi:İthaki Yayınları
Sayfa:384
Yıl 1912 dünya büyük bir değişime adım atar. İleride mucize olarak nitelendirilecek bu durum Avrupa'nın evinden,insanına kadar yok olup yerine ormanlık bir kıtaya bırakmasıdır. Bu kıtanın adı Darwinya'dır.
Guilford Law dünya değiştiğinde 14 yaşına basan çocuk o her şeyin bilimle açıklanabileceğini düşünüyor diğer insanların aksine...
Aradan 8 yıl geçer dünya değişimi kabul etmiştir. Darwinya kıtasına yavaş yavaş yerleşilmeye başlanmıştır. İnsanlar Darwinya olayına mucize gözüyle bakmaktadır.Mucize döneminde ölen insanlar bile "öldü" demek yerine "alınmış" demeyi tercih etmektedirler.
Guilford Law Amerika'dan İngiltere'ye gemiyle gitmektedir. İngiliz karısı Caroline ve biricik kızı Lily ile.Caroline mucizeyle değişen ve daha yeni yeni kurulan Londra'ya gitmek istemez. Çünkü kocası kızıyla kendisini orada bırakıp Darwinya'ı keşfe çıkacaktır. Guilford Law bir fotoğrafçıdır ve Darwinya'ı keşfe gidecek grupla birlikte hareket edecektir. Karısını ve kızını,karısının amcasına emanet edip keşif grubuyla yola çıkar.
Preston Finch liderliğinde mucizeden beri ayak basılmamış toprakları keşfe çıkan bilimciler grubunun başlarına hiç ummadıkları şeyler gelecektir.
Grubumuzun maceraları okumaya devam ederken bir hayli ilginç bir karakterle tanışırız.Elias Vale. Bu karakter ruhani güçleri olan biri. Benim ilgimi keşif grubundan daha fazla çekti belirteyim.Daha çok evinde müşteri ağırlayan Vale ile kuş uçmaz kervan geçmez topraklara ayak basan Law'ın yolları nasıl kesişecek onu merak ettim.
Ama şunu belirteyim ki kitap sadece Darwinya'yı keşfetmekle ilgili değil,hikaye ilerledikçe işler bambaşka yöne kayıyor.
Gelelim yorumuma bu kitaba pek ısınamadım nedense acaba kitabı okuma süremin biraz uzun olmasından mı kaynaklandı yok zaten kitabı sevemediğimden mi elimde uzun süre kaldı bilemedim.(Hemen belirteyim şahsi görüşüm bu kitabın ne çok kısa zamanda ne çok uzun zamanda okunması.Benim yaptığıma aldanmayın siz.) Kitap bana göre biraz ağır ilerleyen bir kurguya sahip,ne bileyim kitaba haksızlık etmek istemem belki bilimkurgu türüyle pek içli dışlı olmadığımdan kitapla can ciğer olmadık.Onun dışında kitabı okurken sanki başka bir kurguya geçiş yapmışım gibi bir izlenim edindim. Okuyanlar az çok neden bahsettiğimi anlayacaktır.Kitabın bir andan sonra yöne değişti ve bana sanki başka bir kitaba okumaya başladım hissi verdi özetle.Bu durumdan da pek hoşlanmadım görüldüğü üzere.
Pekala kitabın olumlu özelliği yok muydu? Vardı elbette kurgusu oldukça yaratıcıydı. Betimlemeler ve çeviri gayet iyiydi.Kapağına ise bayıldığımı es geçmeyeceğim.
Peki önerir miyim? Eğer türü seviyorsanız eksik kalmamak adına okuyabilirsiniz,yok türle işiniz yoksa ya da bilimkurgu türünde ilk deneyim için bir kitap arıyorsanız tavsiye etmem. (Zevkler renkler tartışılmaz onu da belirteyim.)
"Geçmişin yorumu olamaz,ne kadar düşünceli ve nesnel yapılırsa yapılsın. Geçmişin kendisi de olamaz, çünkü doğrudan ve basit bir biçimde danışılması zordur."
"Savaş,diye düşündü Caroline esefle.Herkes savaştan bahsediyor. Dünya temellerinden sarsılalı sadece on yıl oldu ve şimdiden kırıntılar için kavga edecekler.Vahşi bir toprak için."
"Acemi," dedi Tom Compton."Memleketin yabancısı."
"Öğrenir."
"Hep öğrenirler," dedi izci. "Herkes öğrenir. Eğer memleket onları önce öldürmezse."
"Yeni Avrupa'nın paradoksu buydu. Mucize ararsan tarihi bulursun;tarihi ararsan dosdoğru bir mucizenin kör ucuna toslarsın."
"Niçin buradasın?
Kariyerimi ilerletmek için.Adımı duyurmak için.Hiçbir insanın gözünün görmediği dağ göllerini ve çayırları cama ve gümüşe kaydetmek için."Bilmiyorum." dediğini duydu kendi kendinin."Merak olsa gerek."
Tom Compton,sanki Guilford bir cüzamlı olduğunu itiraf etmişcesine baktı gözlerini kısarak."İnsanlar buraya bir şeylerden uzaklaşmak için gelir Bay Law, ya da bir şeyi avlamak için.Biraz para yapmak için ve hatta şu Sullivan gibi bir şey öğrenmek için.Ama bilmiyorumcular... en tehlikelileri onlardır."
Guilford Law dünya değiştiğinde 14 yaşına basan çocuk o her şeyin bilimle açıklanabileceğini düşünüyor diğer insanların aksine...
Aradan 8 yıl geçer dünya değişimi kabul etmiştir. Darwinya kıtasına yavaş yavaş yerleşilmeye başlanmıştır. İnsanlar Darwinya olayına mucize gözüyle bakmaktadır.Mucize döneminde ölen insanlar bile "öldü" demek yerine "alınmış" demeyi tercih etmektedirler.
Guilford Law Amerika'dan İngiltere'ye gemiyle gitmektedir. İngiliz karısı Caroline ve biricik kızı Lily ile.Caroline mucizeyle değişen ve daha yeni yeni kurulan Londra'ya gitmek istemez. Çünkü kocası kızıyla kendisini orada bırakıp Darwinya'ı keşfe çıkacaktır. Guilford Law bir fotoğrafçıdır ve Darwinya'ı keşfe gidecek grupla birlikte hareket edecektir. Karısını ve kızını,karısının amcasına emanet edip keşif grubuyla yola çıkar.
Preston Finch liderliğinde mucizeden beri ayak basılmamış toprakları keşfe çıkan bilimciler grubunun başlarına hiç ummadıkları şeyler gelecektir.
Grubumuzun maceraları okumaya devam ederken bir hayli ilginç bir karakterle tanışırız.Elias Vale. Bu karakter ruhani güçleri olan biri. Benim ilgimi keşif grubundan daha fazla çekti belirteyim.Daha çok evinde müşteri ağırlayan Vale ile kuş uçmaz kervan geçmez topraklara ayak basan Law'ın yolları nasıl kesişecek onu merak ettim.
Ama şunu belirteyim ki kitap sadece Darwinya'yı keşfetmekle ilgili değil,hikaye ilerledikçe işler bambaşka yöne kayıyor.
Gelelim yorumuma bu kitaba pek ısınamadım nedense acaba kitabı okuma süremin biraz uzun olmasından mı kaynaklandı yok zaten kitabı sevemediğimden mi elimde uzun süre kaldı bilemedim.(Hemen belirteyim şahsi görüşüm bu kitabın ne çok kısa zamanda ne çok uzun zamanda okunması.Benim yaptığıma aldanmayın siz.) Kitap bana göre biraz ağır ilerleyen bir kurguya sahip,ne bileyim kitaba haksızlık etmek istemem belki bilimkurgu türüyle pek içli dışlı olmadığımdan kitapla can ciğer olmadık.Onun dışında kitabı okurken sanki başka bir kurguya geçiş yapmışım gibi bir izlenim edindim. Okuyanlar az çok neden bahsettiğimi anlayacaktır.Kitabın bir andan sonra yöne değişti ve bana sanki başka bir kitaba okumaya başladım hissi verdi özetle.Bu durumdan da pek hoşlanmadım görüldüğü üzere.
Pekala kitabın olumlu özelliği yok muydu? Vardı elbette kurgusu oldukça yaratıcıydı. Betimlemeler ve çeviri gayet iyiydi.Kapağına ise bayıldığımı es geçmeyeceğim.
Peki önerir miyim? Eğer türü seviyorsanız eksik kalmamak adına okuyabilirsiniz,yok türle işiniz yoksa ya da bilimkurgu türünde ilk deneyim için bir kitap arıyorsanız tavsiye etmem. (Zevkler renkler tartışılmaz onu da belirteyim.)
"Geçmişin yorumu olamaz,ne kadar düşünceli ve nesnel yapılırsa yapılsın. Geçmişin kendisi de olamaz, çünkü doğrudan ve basit bir biçimde danışılması zordur."
"Savaş,diye düşündü Caroline esefle.Herkes savaştan bahsediyor. Dünya temellerinden sarsılalı sadece on yıl oldu ve şimdiden kırıntılar için kavga edecekler.Vahşi bir toprak için."
"Acemi," dedi Tom Compton."Memleketin yabancısı."
"Öğrenir."
"Hep öğrenirler," dedi izci. "Herkes öğrenir. Eğer memleket onları önce öldürmezse."
"Yeni Avrupa'nın paradoksu buydu. Mucize ararsan tarihi bulursun;tarihi ararsan dosdoğru bir mucizenin kör ucuna toslarsın."
"Niçin buradasın?
Kariyerimi ilerletmek için.Adımı duyurmak için.Hiçbir insanın gözünün görmediği dağ göllerini ve çayırları cama ve gümüşe kaydetmek için."Bilmiyorum." dediğini duydu kendi kendinin."Merak olsa gerek."
Tom Compton,sanki Guilford bir cüzamlı olduğunu itiraf etmişcesine baktı gözlerini kısarak."İnsanlar buraya bir şeylerden uzaklaşmak için gelir Bay Law, ya da bir şeyi avlamak için.Biraz para yapmak için ve hatta şu Sullivan gibi bir şey öğrenmek için.Ama bilmiyorumcular... en tehlikelileri onlardır."
Yorum Gönder